KONFERANS “ÇANAKKALE 1915’’
Biz konferansa
gittiğimiz de Prof. Dr. Bayram AKÇA konuşmasını bitirmek üzereydi.Bayram Hoca
konuşmasını bitirdikten sonra sözü Doç. Dr. Özgür YILDIZ’ a bıraktı.Özgür hoca
konuşmasına başlamadan önce İngilizlere baya yükleneceğini ifade etti.Özgür
Hoca Çanakkale cephesinin çok zorlu bir süreç olduğunu , düşmanın cephede su
sorunu yaşarken bizim askerimizin ise en büyük sorununun açlık olduğunu
anlattı. Düşmanlarımızın su arıtma cihazlarını bombaladığımız anlatıldı.
Çanakkale cephesinin haritası açılıp ,
Çanakkale savaşları deyince akla ilk gelen ve bu savaşların simgesi olan
kahraman Nusret mayın gemisinden bahsetti. Normal zamanlarda düşmanın sabaha
karşı saldırıya geçtiği fakat Çanakkale’de düşmanlar kendilerinden emin olduğu
için saat 10:00 da saldırıya geçtiği belirtildi.Seyit Onbaşı’nın kaldırdığı top mermisinin savaşın
seyrini nasıl değiştirdiği anlatıldı.Özgür Hoca slayttan 2 tane kart görseli
gösterip, savaşta yaralanan askerlerin yarasının derecesine göre bu kartların
yaralılara takıldığından bahsetti. Örneğin; kırmızı şeritli kart takılan
hastaların durumu kötü olduğu için onların başka odaya alındığı , beyaz şeritli
kart takılan hastaların yaşama durumu olduğu için onların tedavi edildiği
anlatıldı. Benim bilmediğim bir olay anlatıldı. “Doktor hastaları tedavi
ederken yanına bağırsakları parçalanmış ağır yaralı bir genç gelmişti. Doktor
ona hemen kırmızı şeritli kart takılmasını emretmiş. Fakat genç, doktora baba
beni tanımadın mı? Deyince doktorun oğlu
olduğu anlaşılmış. O zamanın şartları gereği maalesef doktorun elinden bir şey
gelememiş ve oğluna yapabileceği tek iyilik kalmış, oğlunun gölge bir yere
alınmasını istemiş.’’ Bu olay beni çok etkiledi. Sonra Türklerin ve
İngilizlerin seferberlik çağrısının görselleri gösterildi. Aradaki farklar
gösterildi.Çanakkale savaşlarında 1 metrekareye 6 bin mermi düştüğü ve bundan
sağ çıkmanın ne kadar zor olduğuna vurgu yapıldı. Havada çarpışan mermiler
Çanakkale Savaşı’nın şiddetini en hazin şekilde göstermiştir.Çanakkale
savaşında kullanılan uçaklardan bahsedildi. Düşmanların uçağını düşürdüğümüz ve
yere serilen pilot ile Türk askerinin çektirdiği fotoğraf
gösterildi.Düşmanların daha Çanakkale’yi geçmeden bizim topraklarımızda
kullanılacak parayı tasarladıklarından konuşuldu.Son olarak elinde tüfek
bulunan asker resminin yanındaki yazı, boğazdan geçerken görülen, şehrin
simgelerinden biri olduğu konuşuldu. Günümüzde bile düşman yük gemilerinin
boğazdan geçerken o yazıyı okumak zorunda olmasından bahsedildi. Osman Hoca
kürsüye çıkıp ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencisinin şiir okuyacağını
dile getirdi. Kız öğrenci Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirini
okudu. Daha sonra bir bayan hoca Çanakkale ve eledim eledim türküsünü
söyledi.Aynı zamanda 2 öğrencisi saz ve gitar çaldı. Son olarak ta emeği geçen
hocalara öğrencilere belgeleri teslim edildi.